"Enter"a basıp içeriğe geçin

Bilgisayarlarla Zorunlu Gelen Windows’lara Son

Bugüne kadar ülkemizdeki bilgisayar satan mağazalarda hepimizin karşılaştığı bir durumdur bu. Yeni bir dizüstü bilgisayar satın almak isteyen müşteri, genellikle donanımı sabit parçalardan oluşan dizüstü bilgisayarlar arasında bir tercih yapmak zorundadır; yani “Ben X marka, Y model bir dizüstü bilgisayar almak istiyorum fakat işlemcisi Z olsun” deme fırsatına sahip değildir. Müşterinin alacağı donanım ne kadar değiştirilemezse, ödeyeceği miktar da aynen o kadar sabittir.

Fakat ne yazık ki durum pek de öyle değil. Birçok dizüstü bilgisayar üreticisi ile önceden anlaşmalara imza atmış olan Microsoft, bu satılan dizüstü bilgisayarlar üzerinde kendi işletim sistemi olan Windows’un kimi zaman çok kısıtlı olabilen sürümlerini (Home Basic nasıl bir isimdir yahu?) müşteriye zorunlu olarak dayatmakta ve “bilgisayarın sabit bir parçası olmayan“, yani “değiştirilebilir” bir maddesi olmasına rağmen zorunlu olarak sabit bir parça gibi fatura etmektedir.

Bugüne kadar bu hareketin sebebi olarak duyduğum tek iddia “Sattığımız bilgisayarların kullanılabilir durumda olması gerekiyor” oldu. Kimi kandırıyorsunuz? 2 ay önce dizüstü bilgisayar alırken test amaçlı olarak sırayla Kubuntu CD’sini taktığım tüm bilgisayarlar mükemmel çalışmaya devam ediyordu. Hatta şu an bu yazıyı yazdığım, üzerinde Kubuntu çalıştıran bu bilgisayarı  Kubuntu ile mükemmel bir şekilde çalıştığı için satın almıştım 🙂

Ama tabii ki işler müşterinin istediği şekilde değil, üst taraftan yapılan baskıyla yürümekte. Yani ülkemizde müşteri bu durumdan rahatsız olsa da mecburen bu yapışık Windows işletim sistemini de satın almak zorundadır. Eğer üzerinde Windows bulunmayan bir bilgisayar satın almaya kalkışırsak, bu sefer de istediğimiz donanımın çok çok düşüğüne sahip bilgisayarlar arasında tercih yapmak zorunda kalıyoruz.

Bundan aşağı yukarı bir yıl kadar önce, Linux Kullanıcıları Derneği üyesi ve Pardus Kullanıcıları Derneği başkanı Av. Nihad Karslı, yeni aldığı dizüstü bilgisayar üzerinde gelen Windows işletim sistemini istememesi üzerine, yani aynı rahatsızlıktan ötürü bu gidişe bir dur demek için dava açmıştı. Aradan geçen 1 yıl uzun bir süre gibi gözükse de, açılan bu dava nihayet dün olumlu şekilde sonuçlanmış: Ankara 1. Tüketici Mahkemesi, alınan yeni bilgisayar ile gelen Windows bedeli olan 140 TL ile faizinin kullanıcıya geri ödenmesine karar verdi.

Bu şu demek: yakın zamanda doğru şekilde duyurular ve bilgilendirmeler yapılırsa artık yeni bilgisayar satın alacak olan müşteriler, tercihen üzerinde işletim sistemi gelmeyen bilgisayarlar alabilecekler ve buna göre ödeyecekleri fatura bedeli normalde olması gerektiğinden daha az olacak. Peki bunun ne avantajı olacak? Son kullanıcı perspektifinden yorumlar yapmak gerekirse:

  1. Kendi içinde bulunduğum bilgisayar kullanıcıları açısından bakarsak; bilgisayar üzerinde gelen Windows işletim sistemini işimize yaramadığı ve zaten en baştan satın almak istemediğimiz için 5 dakika bile kullanmayıp yerine bir Linux dağıtımı kurabilmek için direkt silen, yani cebimizden çıkan 140 TL’leri ilk 5 dk içinde yakmak zorunda kalan bizlerin bilgisayarlarını daha severek, daha kesin bir kararla, daha özgür bir şekilde almasına yol açacak.
    Bazen oradan buradan sesler duyuluyor, “Hazır bilgisayarlar ile gelen Windows’ların lisans bedelleri aslında normalin çok çok altında, en fazla 10-15 TL’dir, bir öğle yemeği parası kadardır, son kullanıcının cebini yakan birşey değildir, fazla mızmızlanmayın“. Peki eğer gerçekten bu denilen söz doğru olsaydı, mahkeme niçin 1 yıl süre dava sürecinin sonunda 140 TL geri ödenmesini haklı görmüş olabilir?
  2. MSDN Academic Alliance veya adını bilmediğim çeşitli ücretsiz Microsoft yazılım kanalları aracılığıyla, bilgisayarlar üzerinde gelen Windows’ların çakma sürümlerinden (Home Basic demiştik dimi?) daha yüksek kullanışlılığa sahip sürümlere ücretsizce sahip olabilen insanların da paraları yine aynı şekilde ceplerinde kalmış olacak.
  3. Her halukarda korsan yazılım kullanma açlığını bastırmak için eline geçen CD/DVD’den Windows (neydi.. Ultimate?) kuran insanlar da var tabii ki, onların bu yeni düzenlemeyi sadece kötüye kullanacaklarını tahmin edebilmek pek güç değil. Onlara lafım da yok zaten, onlar apayrı bir başlık altında incelenmesi gereken insanlar.

Son kullanıcı perspektifinin yanı sıra, olaya satıcı yönünden de bakalım. “Microsoft ile anlaşma yapılmayınca bilgisayar satılamıyor” diye bir kural yok, bakınız ülkemizde bir süredir üzerlerinde Pardus kurulu gelen hazır bilgisayarlar satan markalar mevcut. Bu yeni düzenleme sayesindeyse yakın gelecekte bilgisayar mağazalarında bu tür bilgisayarları eskisinden daha fazla miktarda görebileceğimiz sonucuna varabiliriz.

En son olarak, olaya Microsoft perspektifinden bakmaya çalışmak isterdim ama malesef bugüne kadar devam etmiş olan bu haksız kazanç lehine yorum yapacak havamda değilim 🙂

13 Yorum

  1. anonymous
    anonymous 15 Aralık 2009

    Nihad Karslı’ya, bu haksizliga karsi mucadele ettigi ve hepimizin yararina olacak bu kararin cikmasini sagladigi icin tebrik ve tesekkurlerlerimi sunarim

  2. Onur Cakmak
    Onur Cakmak 15 Aralık 2009

    Merhabalar,

    Gorusu desteklesem de, bir kac sey eklemek gerektigini dusunuyorum.

    Esasinda bilgisayarla kurulu gelen Windows icin uretici lisans ucreti odemis olsa da, uzerine kurulan programlardan oldukca buyuk bir gelir elde ediliyor (tahmin edeceginiz gibi bilgisayarinizda kurulu gelen programlar sadece “kolaylik olsun” diye gelmiyor, onun yerine bir gelir kaynagi olarak kullaniliyor). Dolayisiyla ureticiden Windows lisansinin son kullanici fiyatini geri istemek acikcasi anlamsiz.

    Amerikada da kucuk de olsa bu hareket basladi. Ancak, Ubuntu veya diger linux dagitimlari ile gelen bilgisayarlar o kadar da ucuz olmadi, hatta kimi zaman daha pahali oldu/oluyor.

    Acikcasi, bir “Oradan buradan ses” olarak, mahkemenin kararini cok dogru bulmuyorum. Ayrica, OEM (uretici) lisanslarinin 10-15 TL civarinda oldugunu gormedim, yakin bile olcagini sanmiyorum.

    Ilk bakista, Bunlar yerine uzerinde isletim sistemi kurulu olmayan bilgisayarlar satilabilecegi ongorulebilir. Boylece MSDN ya da diger kanallardan lisans edinebilen insanlar da, bedava (ozgur olmasa da) isletim sistemi kullanmak isteyen insanlar da mutlu olur. Ancak, dedigim gibi, bunun fiyati “cok” dusurecegini dusunmek bana dogru gelmiyor. Ayrica, insanlara isletim sistemi olmayan bilgisayar satmak “kurulum masrafi” ekleyeceginden fiyati aslinin daha da ustune cikarabilir.

    Iyi calismalar

  3. Sinan Onur ALTINUÇ
    Sinan Onur ALTINUÇ 16 Aralık 2009

    Hem kendi lisansına sahip olup aldığı her bilgisayarla yeni bir lisanas daha almak istemeyen insanlar için hem de (daha önemlisi) almayı tercih etmeyen kullanıcıların seçim haklarını yansıtması açısından çok önemli bir gelişme.

    Bence Türkiye’deki özgür yazılım mücadelesinin önemli noktalarından biri…

    @Onur Cakmak Ubuntu kurulu olan bilgisayarın hangi şartlar altında daha pahalıya gelebileceğini anlamayamadım. Biraz açıklayabilirseniz iyi olur sanırım. Kurulum masrafı demişsiniz. Kurulum masrafından kastınız nedir? İşletim sistemi kurmak karşılığı alınan hizmet ücreti mi? Eğer ubuntu kurulacaksa mesela seve seve hiç ücret talep etmeden yapacak bir çok insan vardır. Kaldı ki bu hizmet ücreti 140 lirayı bulabilir mi?

  4. Timuçin Kızılay
    Timuçin Kızılay 16 Aralık 2009

    @Sinan :
    Ubuntu ya da diğer linux dağıtımları kurulu bilgisayarlar üreticiye daha pahalıya geliyor çünkü Windows kurulu olarak verdikleri bilgisayarlarda windows ile birlikte 1 aylık antivirus yazılımı demosu, yok office demosu, yok ıvır zıvır demosu diye bir ton yazılım yüklüyorlar ve bu yazılımların üreticilerinden reklam parası alıyorlar. Bir tür spam yapmış oluyorlar yani. Bu ıvır zıvırlardan da gayet güzel para kazanıyorlar, haliyle linux kurulu bilgisayarlarda bu tür demo yazılımlar olmadığı için bu parayı kazanamamış oluyorlar.

  5. Onur Cakmak
    Onur Cakmak 16 Aralık 2009

    @Sinan Onur ALTINUC, cok zamanim yok, kusura bakmayin; ama hizli bir arama sonucu: http://www.itwire.com/content/view/15126/1023/

    Yorumumu daha dikkatli okursaniz, Windows’la gelen programlarin ureticiye ek gelir oldugundan bahsettigimi- ve kurulum masrafinin, isletim sistemi olmayan bilgisayarlarin satilmasi durumunda ortaya cikacagindan bahsettigimi farkedeceksiniz.

    Eklemeyi unuttugum bir diger nokta da, ureticilerin yazilim departmanlarinin senelerdir Windows ve ilgili teknolojiler hakkinda egitim aldigi gercegidir. O insanlari Linux ve muhtelif dagitimlarin nuanslari icin egitmek de uretim maliyetlerini cok iyi etkileyecektir.

    @Timucin Kizilay, Tam olarak spam diyemeyiz. Bir cesit reklam kampanyasi diyelim.
    Bu arada, yanlis hatirliyor olabilirim ama, Toshiba gectigimiz sene bilgisayarlarina, uzerinde sadece Windows, donanimla ilgili suruculer, ve destek yazilimlari kurma secenegi sunuyordu. Tahmin edebilceginiz gibi daha pahaliya geliyordu.

    Iyi calismalar

  6. ZX
    ZX 17 Aralık 2009

    Benim anlayamadığım birşey var: sözünü ettiğimiz bu demoların bedelleri bu kadar mı yüksek ki aradan Windows’u çekince dizüstü bilgisayarın fiyatı yükseliyor?

  7. Onur Cakmak
    Onur Cakmak 17 Aralık 2009

    @ZX
    Hayir, bilgisayar ile gelen yazilimlar ureticiye bir gelir kaynagi, dolayisiyla fiyati dusuren bir etken sadece. Bunun disinda uretim, pazarlama, destek, ve benzeri bir cok ek etken var linux kurulu bilgisayarlari -en azindan simdilik- daha pahali yapan.

    Windows tarafindan cogunlugu elinde tutulmayan -nispeten yeni- piyasalarda (ornegin netbook, ve sunucular) linux toplam masrafi azalttigi icin yuksek oranda kullaniliyor.

    Sonucta, dusunun, ozel sektordeki her sirket gibi, donanim ureticileri de cebine gircek 3-5 fazla kurusu dusunur. Eger ayni masraflarla sifir lisans ucretiyle o bilgisayarlar pazarda satilabiliyor olsaydi, emin olun coktan linux yuklu satilmaya baslanirdi.

    Linux kullanimini ve yayginlastirilmasini cok destekliyor olsam da; “windows” gordugumuz yerde biraz bilincsizce, gozu kapali sekilde karsi tarafta yer almamakta fayda goruyorum. Tekrarlamakta fayda var- mahkeme karari *bence* o kadar da dogru degil. Aksine ureticiye zarar verecek kadar sert. (Ozunde, adamlarin odediginden fazlasini geri istenmis.) Bi’ ornek kurgularsak- bu 140+ TL lik geri odeme Dell’in Turkiyede sattigi notebooklarin buyuk kismi icin geri istenseydi- Dell buna karsilik fiyatlarini yukseltir, o da olmazsa, pazardan cekilmeye kadar giderdi (Sonucta para kazanmiyorsa, o market degersizdir). Ikisi de Turkiye icin iyi olmazdi.

  8. Bill Gates
    Bill Gates 17 Aralık 2009

    Hi Efe, how are you? I hope you’re doing well.
    I don’t understand why you hate Windows so much. If you want, I can manage you a job in Microsoft Turkey as OS Expert.

    See you next week!

  9. Emrah
    Emrah 18 Aralık 2009

    Kararı konusunda birşey diyemem ama olacağı ben söyleyim sizler:

    -Bu karara bağlı olarak 6 ay ve daha eski bilgisayarlar elden çıkarmak için windows kaldırılır, insanlar alır ve korsan windows yükler.Yani Linux’a bir fayda sağlamaz.

    Bir bilgisayar firması varsayılan sistem olarak pardus veriyordu birçok kişi bilgisayarı aldı fakat korsan windowsu yükledi.

  10. ZX
    ZX 18 Aralık 2009

    @Emrah
    Böyle bir sonuç öngörülebileceğini yazıda da belirttim zaten, bu kararın etkileyebileceği 3 farklı kullanıcı grubu arasında da yer alıyorlar:
    1. Alternatif işletim sistemi (BSD/Linux/vs) tercih edenler
    2. Mevcut lisansı olanlar
    3. Korsanlar

    Bu gruplardaki kullanıcı oranlarının eşit dağılıma sahip olmalarını beklemez sanırım kimse, hatta ülkemizdeki korsan Windows kullanıcılarının sayısı hem lisanslı Windows kullanıcılarından, hem de Linux kullanıcılarından bile fazla olabilir, doğrudur. Fakat bu karardaki en önemli nokta, ilk iki gruptaki geçerli nedenlerinden ötürü “mağdur” duruma düşen insanların artık bu haklarını kazanabilmiş olmaları; kimin tercihini ne yönde kullanacağı değil 🙂

  11. Fuat Barbaros
    Fuat Barbaros 23 Aralık 2009

    “…en baştan satın almak istemediğimiz için 5 dakika bile kullanmayıp yerine bir Linux dağıtımı kurabilmek için direkt silen..”

    Kanımca Gnu/Linux kullanacak insanların, zaten kendi sistemlerini kendilerinin oluşturması gerekir.

  12. ZX
    ZX 24 Aralık 2009

    @Fuat Barbaros
    Malesef dizüstü bilgisayarların donanımına müdahale edilemiyor biliyorsunuz; yoksa tabii ki “şu ekran kartı olsun”, “şu wifi çipseti olsun” şeklinde isteklerle her dizüstü bilgisayarı zaten günümüz koşullarında Linux dağıtımları ile sorunsuz çalışır hale getirip satın alabilirdik 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.